EŞZAMANLILIK (SYNCHRONICITY) NEDİR?
Synchronicity σύγχρονος (súnkhronos, “çağdaş,eşzamanlı”), σῠν- (sun-, “ile,birlikte”) + χρόνος (khrónos, “zaman”) anlamına gelen kelimelerin birleştirilmesiyle oluşmuş kavram ilk kez ünlü psikolog Carl Gustav Jung tarafından 1920'lerde tanımlanmıştır. Kavram, aynı anda ortaya çıkan, anlamlı ama nedensel olarak birbirine bağlı olmayan iki olay ya da nedensel bağlantısı bulunmayan iki ya da daha fazla olayın zamanda rastlaşması olgusunu karşılar. (1)
https://www.basicbooks.com/titles/paul-halpern/synchronicity/9781541673649/
Carl Jung, zaman ve sebep-sonuç zincirlerine ait geleneksel fikirlerin açıklayamadığı anlamlı rastlantıları tasvir etmek için "eşzamanlılık" terimini ortaya koymuştur. Büyük kuantum fizikçisi Wolfgang Pauli ile çalışırken Jung bu rastlantıları zihin ve maddeyi, bilim ve ruhu içine alan fenomenler olarak açıklama yolunu aradı. Böylece telepi, öngörü ve sezgi gibi parapsikolojik olaylar için de mantıklı açıklamalar elde etmeye çalıştı.Eş zamanlılık, Jung ve Pauli'nin çalışmalarının yanı sıra ünlü bilim adamları Paul Katmmerer, Werner Heisenberg ve David Bohm'un çalışmalarını da ele almaktadır. Yazarlar, özellikle Kozmik Şakacı (Hilekâr) Hermes'e ait Yunan efsanesi gibi eski ve modern mitolojilerde tasvir edilen eş zamanlılılk konusunu ayrıntılarıyla işlemektedir. Onların günlük hayat ve literatürden alınmış bol sayıda anekdotlarla dolu, disiplinleri aşan benzersiz yaklaşımları; doğanın gizli modeli içine doğru bir göz atma süreci içinde, bu karmaşık kavramın zeki bir keşfini sunmaktadır.
Carl Jung, zaman ve sebep-sonuç zincirlerine ait geleneksel fikirlerin açıklayamadığı anlamlı rastlantıları tasvir etmek için "eşzamanlılık" terimini ortaya koymuştur. Büyük kuantum fizikçisi Wolfgang Pauli ile çalışırken Jung bu rastlantıları zihin ve maddeyi, bilim ve ruhu içine alan fenomenler olarak açıklama yolunu aradı. Böylece telepi, öngörü ve sezgi gibi parapsikolojik olaylar için de mantıklı açıklamalar elde etmeye çalıştı.Eş zamanlılık, Jung ve Pauli'nin çalışmalarının yanı sıra ünlü bilim adamları Paul Katmmerer, Werner Heisenberg ve David Bohm'un çalışmalarını da ele almaktadır. Yazarlar, özellikle Kozmik Şakacı (Hilekâr) Hermes'e ait Yunan efsanesi gibi eski ve modern mitolojilerde tasvir edilen eş zamanlılılk konusunu ayrıntılarıyla işlemektedir. Onların günlük hayat ve literatürden alınmış bol sayıda anekdotlarla dolu, disiplinleri aşan benzersiz yaklaşımları; doğanın gizli modeli içine doğru bir göz atma süreci içinde, bu karmaşık kavramın zeki bir keşfini sunmaktadır.
Jung un eşzamanlılık olgusunu deneyimi kendi aktarımı ile okumaya değerdir : “Freud konusurken bana çok garip bir sey oldu. Sanki gögsümün hemen alti demirmis gibi geldi ve kizgin bir ates gibi yaniyordu. O an yanimizda duran kitapliktan o kadar yüksek bir patlama sesi geldi ki, ikimiz de üstümüze bir sey düsecegi korkusuyla ayaga firladik. Freud’a, iste dedim, tam bir dis güç fenomenin örnegi. O da, bu saçmaliktan baska bir sey degil, diye cevap verdi. Ben, Öyle degil Bay Profesör, hatalisiniz, hakli oldugu mu ispatlamak için simdi yeniden öyle bir patlama sesi duyulacagini iddia ediyorum, dedim. Bu laflari söyler söylemez kitaplikta bir daha ayni olay tekrarlandi. Bugüne kadar, hala nasil bu kadar emin olmami ne sagladi bilmiyorum. Freud sadece saskin bir ifadeyle bana bakiyordu. Ne o anda ne de daha sonra o olayi bir daha onunla tartismadik.”
Altin böcek
Bir baska olay, Jung’un çok zor bir hastayi tedavi ettigi sirada yasandi. Jung’a göre hasta, iyi egitilmisti ve mükemmel bir mantigi vardi. Ayni zamanda da düsünceleri kusursuzdu, gerçekçi savunumları vardi. ikisi bir gün tedavi nedeniyle beraberdiler, hasta adam rüyasinda altin bir takinin eline verildigini anlatirken, birden bir sey cama vurdu. Disarida cama vuran bir böcek görülüyordu. Jung cami açti ve “Ziynet Böcegi” adi verilen böcegi yakaladi. Hastasina böcegi vererek; “Buyrun, takiniz burada.” dedi. Bu olay hastanin entelektüel direnmesini kirdi ve tedaviye devam edilebildi.(2)
Eşzamanlılık ve Arketip bağlantısı
Eşzamanlılık ve Arketip bağlantısı
Jung için, senkronize bir olay genellikle bir arketip içerir (arketipler düğüm noktaları veya davranış biçimlerimizi yöneten veya etkileyen kolektif bilinçaltının yapısal bileşenleridir). Arketip
en az iki tane olayı bağlayarak eşzamanlılığın alt yapısını oluşturur. (ekso-psişik ve endo-psişik)
ve deneyim boyunca belirleyici bir kalite olarak hareket ederek böylece anlamlılığın yoğunlaştırılmasını sağlar. (Jung, Synchronicity, 1960, paragraf 912). Eşzamanlılık, nedensel anlamda zamana bağlı olmadığından ruhsal deneyim (bir iç imge) Bu durum mekansal determinantlara (doğada lokalitenin kuantum etkisine benzer bir fenomen) bağlı değildir.
Mekan ve zamanın görecelileştirilmesi eşzamanlılığın ayırt edici özelliği olarak gerçekten de paranormal kabul edilebilecek olaylardır. Yani, normal fenomenler sözde, yukarıda özetlenen nedensel kalıpları takip ederler, oysa eşzamanlılık ve psi karakteristik olarak bu nedensel kuralları ihlal eder. Uzay-zaman şimdi modern fizikte üniter bir terim olarak var olduğundan, ikisi birbirinden ayrılmaz bir şekilde dört boyutlu bir yapı olarak birleştirildiklerinden Jung, eşzamanlılık ve psi'yi
uzay-zaman göreliliği olarak görmenin mantıklı olduğunu önerir. (3)
Zaman, Kuantum Fiziği ve Eşzamanlılık
Paul Davies ise, kuantum mekaniğinin, uzayda birbirinden ayrılmış olan eşzamanlı olaylar arasında bağlantıların varoluşuna izin verdiğini kabul eder. Bu bilindiği üzere, herhangi bir geleneksel bilimsel realite kavramında imkansızdır. Paul Davies, eşzamanlılık prensibinin, bilimsel-metafiziksel geçilmezlik sınırını geçmeksizin parçacık fiziği tarafından içine alınabileceği yolu kavramlaştırmıştır.
2- Evren içinde belirli bir frekansta tüm zaman bir oluğundan ve bütün sezgi sahibi varlıklar pekala, hem İç hem de Dış Zamanı (bkz. Ekte Terminolojik terimler), şuurlu olmasa da şuur dışı bir biçimde, aynı anda yaşama yeteneği ile donatılmış olabileceklerinden, o zaman hem birey, hem de daha geniş kapsamda dünya içinde evrimsel süreçleri gerçekleştiren kozmik kanunlar işin içine karışacaktır. Başka bir deyişle, zaman doğru olduğunda gelişmemiz için önemli farz edilen olaylar, olayların doğal akışı içinde oluşacaktır. Şunu göz önünde bulundurunuz; yakından bakıldığında kaotik biçimde görünen küçük parçacık hareketleri, uzaktan bakıldığında, büyük güzellik simetrilerine ve tek amaca sebebiyet verebilirler; tıpkı “fraktal” lerin incelenmesindeki gibi. (ekte terminolojiye bakınız) Bilgisayar Bilimi ile Kaos Biliminin birleşimi son zamanlarda, bilhassa “fraktal” ler konusunda, soyuta biçim vermemize yardımcı olarak, değişik frekanslarda işleyen kozmik ilkeler bilgimize cömertçe katkıda bulunmuştur.(4)
Şaman kültürleri arasında, Şaman Yolu'ndaki antropolog Michael Harner, eşzamanlılıkların “doğru prosedürlerin ve yöntemlerin kullanıldığını gösteren radyo yönelimli bir sinyale benzer bir tür "yuvaya dönen yol işareti” olarak kabul edildiğini söylüyor.(5)
Eşzamanlılığı ciddiye alan başka bir fizikçi de F. David Peat’dır. Peat, Jung tipi eşzamanlılıkların yalnızca gerçek olmakla kalmayıp bunların saklı düzenle ilgili başka bir kanıtı daha sunmakta olduğunu söylemektedir. Bohm’a göre şuur ve madde arasındaki görünür farklılık bir yanılsamadır, ancak her ikisi de nesnelerin ve lineer zamanın belirgin dünyasında ortaya çıktıktan sonra oluşan yapay bir olgudur. Eğer, her şeyin kaynağı olan temelde ya da saklı düzende, zihin ve madde arasında bir bölünme yoksa ortaya çıkan gerçekliğin bu derin bağlantının izlerini taşımakta olmasında şaşıracak bir şey yoktur. Peat, bu yüzden eşzamanlılık fenomeninin, gerçekliğin kumaşındaki defolar, tüm doğanın altında yatan bu engin ve tekil düzene kısa bir göz atmamıza izin veren anlık çatlaklar olduğuna inanıyor.
Bir başka deyişle, fizikçi David Peat, eşzamanlılığın, fiziksel dünyayla, içsel psikolojik gerçekliğimiz arasında hiçbir ayrılık bulunmadığını açıklamakta olduğu düşüncesindedir.
Peat’a göre, bir eşzamanlılığı deneyimlediğimiz zaman, aslında deneyimlemekte olduğumuz şey, “insan zihninin bir an için gerçek düzeninde çalışması, toplumun ve doğanın içine yayılarak, giderek incelen düzeyler boyunca ilerleyerek, zihnin ve maddenin kaynağından geçip yaratıcılığın içine dalmasıdır.” (6)
Zihin ve madde arasındaki senkron olayları, bilinçli veya bilinçsiz zihin arasındaki korelasyonlar açısından açıklamak zor görünmektedir. Jung için eşzamanlı olaylar bütünsel bir gerçekliğin kalıntılarıdır - birleşik gerçeklik kavramına, her şeyin kaynağı olan ve her şeyin ortaya çıktığı ve sonunda geri döndüğü bir “Tek Dünya” tekilliğine dayanan unus mundus. Unus mundus veya "Tek Dünya" Platon'un "Fikirler Dünyası" kavramı ile ilgilidir ve paralellikleri kuantum fiziğinde vardır. Böylece, unus mundus hem zihin hem de maddenin temelini oluşturur.
Daha önce de vurgulandığı gibi, bir eşzamanlılık etkisinde, uzay ve zamanda lokalize olan ilişkili olaylar arasında nedensel bir bağlantı yoktur. Eşzamanlılık etkileri, uzay ve zamanda küresel olgulardır. Klasik fizik ile açıklanamazlar. Bununla birlikte, iki bireyin ruhu arasında belirgin bir tesadüf olması durumunda, kuantum dolanmasıyla bir benzetme görülebilir (Baaquie ve Martin, 2005).
Dahası, zihin ve madde arasındaki kuantum karışmasının bir sonucu olarak zihinsel ve maddi alanlar arasındaki eşzamanlı olaylar muhtemelen görülebilir (Primas, 2003). Bizim için gerçekliğin zihinsel ve maddi alanları, zihnin ve maddenin ayrıştırılmadığı temeldeki gerçekliğin unsurları ya da tezahürleri olarak kabul edilecektir (Atmanspacher, 2004).
Eşzamanlılık fenomenleri, özellikle de birkaç birey arasındaki mesafeden bir korelasyon içerenler, bizi uzay ve zamanda lokalize olmayan bilinçdışı zihinsel durumları varsaymaya yönlendirir. Beynin farklı bölgeleri belirli işlevleri yerine getirse de (Joseph, 1982, 1992), zihinsel durumlar sadece insan beyninde lokalize değildir. Beynin fiziksel durumlarıyla (muhtemelen kuantum dolanması yoluyla) ilişkilidir, ancak bunlar için indirgenemezler.
Eşzamanlı olaylar ve kuantum dolanıklık arasındaki benzerliği incelediğimiz için, zihinsel durumlara (bilinçli ve bilinçsiz) kuantum durumlar olarak, yani Hilbert uzayının vektörleri olarak davranırız (Baaquie ve Martin, 2005). Dahası, onlara Hilbert bilgi alanının vektörleri olarak davranıyoruz (Martin, Carminati, Galli Carminati, 2009). (7)
https://www.davidjarvis.ca/how-quantum-entanglement-works/
Bazı kişilerin eşzamanlılık deneyimleme veya bunlardan haberdar olma olasılığı daha yüksektir. Şüpheci ve ağırlıklı olarak akılcı insanlarda mevcut, bakış açılarını ve duyarlılıklarını hayatın sembolik bir boyutuna göre açar. .
Jung için eşzamanlılıklar, aynı zamanda, herhangi bir bilgi alışverişini sürdürmeden bilim adamlarının eşzamanlı olarak keşifler yapması, en tanınmış olay olması, Darwin ve Wallace'ın evrim teorisine neredeyse paralel olması gibi ortak yaşamın bir parçası olabilir. .(8)
Sonuç olarak, tüm bu verilerden yola çıkıldığında, günlük yaşamda da pek çoğumuzun deneyimleyebileceği ya da deneyimlediği, açıklamasını yapamadığımız, rastlantı kavramı ile izah edemediğimiz bir takım olayların, karşılaşmaların arka planında, zaman kavramı, kuantum dolanıklık (ya da dolaşıklık), bilinç, algı, zihin, madde, kuantum fiziği gibi kavramlara disiplinlerlarası bir bakışla, yüksek bir farkındalık ve bilgiye, üstün bir görüş açısına sahip olan bazı bilim insanları ve düşünürlerin de dikkatini çektiği üzere, bağlantıları kurmaya ve görmeye yönelik bir daha yüksek bakış açısının, kendi yaşamımızı ve evreni algılayışımızda önemli bir katkı olacağına inanıyorum.
Yazan ve derleyen: Tuba Kızılkan
KAYNAKLAR:
1.https://en.wiktionary.org/wiki/synchronous#English
2.Eşzamanlılık, Bilim, Mit ve Kozmik Şakacı. Allan Combs&Mark Holland. Ruh ve Madde Yayınları.
3.http://citeseerx.ist.psu.edu/viewdoc/download?doi=10.1.1.557.6143&rep=rep1&type=pdf
Lance Storm Department of Psychology University of Adelaide AUSTRALIA 5005
4.http://sufizmveinsan.com/fizik/morfik.htmlHülya Xxanaduhttp://www.xxanadu.org04.12.2003http://gulizk.com5.https://www.psychologytoday.com/us/blog/passion/201712/synchronicities-sure-sign-youre-the-right-path
6.http://www.dusunuyorumdergisi.com/zaman-sure-surec-dehr-khronos-eszamanlilik/
7.http://journalofcosmology.com/QuantumConsciousness103.html
Journal of Cosmology, 2009, Vol 3, pages 580-589.
Cosmology, October 8, 2009
Synchronicity, Quantum Information and the Psyche
Francois Martin, Ph.D.,1 Federico Carminati, Ph.D.,2
Giuliana Galli Carminati, Ph.D.,3
Giuliana Galli Carminati, Ph.D.,3
Terminolojik Terimler:
Dış Zaman : (Metafizik) Bizim küçük evrenimizi aşan bölümde bulunan, lineer olmayan zamandır. Ayrıca zamansızlığı da kapsar. Zamansızlığın gizli boyutlarda bulunduğuna inanılır ve ruh, fiziksel dünya veya dünyaların İç Zaman devrinden serbest kaldığında, zamansızlığı tecrübe eder.
İç Zaman : Lineer zamandır. Bu zamanı, saatlerimizde görürüz ve bu zaman, gezegenimizin güneşe bağlı olarak hareketlerine göre belirlenir.(Hülya Xxanadu)
Kuantum Dolanıklık: Dolanıklık kuantum mekaniğine özgü bir olgudur. Kuantum fiziğine göre iki benzer parçacık birbiri ile eşzamanlılığa sahiptir. Bu parçacıklar ayrı yerlerde birbirlerinden çok uzak mesafelerde olsalar dahi birinde olan bir durum diğerini de aynı şekilde etkiler. Daha basit bir anlatımla ikiz kardeşlerin ayrı ülkelerde olduğu varsayıldığında, bir kardeşin sağ elini kaldırması diğer ülkedeki kardeşinde sağ elini kaldırması anlamına gelir.(https://tr.wikipedia.org/wiki/Kuantum_dolan%C4%B1kl%C4%B1k)
- Turba, F. David. Eşzamanlılık: zihin ve madde arasındaki köprü. Barselona: Kairós, 1989
Entanglement_Schrodinger's_Cat_'Wanders'_Between_Chromosomes
Franz, Marie-Luise von Kehanet ve eşzamanlılık üzerine: anlamlı tesadüflerin psikolojisi. Barselona: Paidós, 1999.
http://journalofcosmology.com/QuantumConsciousness103.html
Jung, Synchronicity: An Acausal Connecting Principle
Jung, C. G. Doğanın ve psişenin yorumu: eşzamanlılık, akrabalık bağlantısı prensibi olarak. Barselona: Edicones Paidós, 1991.
